İş şartlarından memnun olmayanlar çalışanlar yeni bir fenomen yarattı: Büyük İstifa.

Nisan 2021’den Nisan 2022’ye kadar geçen süreçte iş şartlarınızdan memnun olmadığınız için istifa ettiniz mi? Ya da çevrenizdeki insanlar bu süreçte benzer sebeplerle istifa ettiler mi? Eğer bu soruya cevabınız “Evet” ise tebrikler siz de Büyük İstifa Hareketinin bir parçasısınız! 

Büyük istifa hareketini LinkedIn gibi mecralarda sıkça duyduğunuzdan eminiz. Peki ama büyük istifa hareketi ne demek? Bu yazımızda büyük istifa hareketinin ne olduğundan ve sebeplerinden bahsedeceğiz ama öncesinde büyük istifa hareketi öncesinde neler yaşandığından bahsedelim. 

Büyük İstifa Hareketinin Öncesinde Neler Oldu?

COVID-19’u duyduğunuzda zihninizden geçenlerin pek de pozitif olmadığından eminiz. Hatta pozitif kavramının hepimizi mutsuz ettiği ve korkuttuğu bir dönemden geçtik ve hâlâ bu süreci tamamen geride bırakmış değiliz. Pandemi sürecinde dünya oldukça değişti. Kapanmalar, karantinalar, ürünlere ve hizmetlere erişimde yaşanan zorluklar… Tüm bunlar birçok sektörü etkiledi ancak özellikle konaklama, yemek hizmetleri ve seyahat sektörü için geri dönülemez zararlar yarattı. Bunun sonucunda bu sektörlerde çalışan personel ya ücretsiz izne çıkarıldı ya da işsiz kaldı. Buna ek olarak, pek çok sektörde beyaz yakalılar kariyerlerinde ilk kez evlerinden çalışmaya başladı.

Her belirsizlik ve kargaşa döneminde olduğu gibi bu dönemde de ekonomik ve sosyal şartlardan etkilenen çalışanlar kendileri için en iyi olanın ne olduğunu düşünmeye başladı. Diğer bir deyişle, iç gözlem ve düşünme döneminin sonucunda çalışanlar işlerini ve kariyer hedeflerini yeniden belirlemeye başladılar. 

‍

Büyük İstifa Hareketi Nedir?

Pandemi sürecinde çalışanlar kendilerine zaman ayırdı, kapanma dönemde iç gözlem sürecine girdi. Buna ek olarak ise hayatlarında ilk defa evden çalışmaya başladı. Bu durum, çalışanları iş ve yaşam dengeleri üzerine düşünmeye itti ve bir kısmı aslında kariyer yollarının kendilerine uygun olmadığını ya da iş yaşam dengelerinin kendilerini mutsuz ettiğini keşfetti. 

Pandeminin etkilerinin azaldığı ve ofislere dönmeye başladığımız günlerde ise çalışanlar bu kararları sorgulamaya başladılar. “Ofisten çalışmaya gerçekten gerek var mı?”, “Evden çalışmam mümkün değil mi?”, “Her günün 3 saatini trafikte geçirmek istiyor muyum?” gibi sorular eminiz sizin de aklınızdan geçmiştir. Pandemi öncesi kültürlerini sürdürmekte ısrarcı olan şirketlerin çalışanları ise bunu pek sıcak karşılamadı ve Texas A&M Üniversitesi'nde yönetim alanında doçent olan Anthony Klotz’un öngörüleri gerçekleşti. Klotz, büyük istifayı öngörüyor ve sebebini ise şöyle açıklıyordu: "Belirsizlik olduğunda, insanlar olduğu yerde kalma eğilimindedir, bu nedenle geçen yıl gerçekleşmeyen bastırılmış istifalar vardır." 

Klotz'un tahmini doğru çıktı ve büyük bir istifa hareketi başladı. ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu'ndan alınan istatistiklere göre Nisan 2021 ile Nisan 2022 arasında 71,6 milyon kişi işlerinden ayrıldı ki bu her ay ortalama 3,98 milyon kişinin işten ayrılması anlamına geliyor. Kasım 2021'de, istifa seviyesi 4,5 milyon kişi ile yeni bir zirveye ulaştı. Bu hareket Amerika ile sınırlı kalmadı ve Avrupa ülkelerinde de gündem haline geldi. Fransa'da, istifa sayısı 2021'in üçüncü çeyreğinde rekor kırdı ve 2007'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Birleşik Krallık’ta, iş değiştiren çalışanların oranı Ekim ve Aralık 2021 arasında tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Türkiye için her ne kadar açıklanan bir veri olmasa da çalışanların memnuniyetsizliğinin arttığını gösteren araştırmalar mevcut. Türkiye’nin bu istifa dalgasından nasıl etkilendiğini ileriki dönemlerde yapılacak araştırmalar gösterecek. 

İstifa Eden Çalışanlar Ne Yaptı?

Yaşamak için çalışmaya ihtiyaç duyduğumuz bir gerçek. Bu durum istifa eden çalışanlar için de geçerliydi ve yeni bir iş bulmaları gerekiyordu ama daha iyi şartlarda. İstifa eden çalışanlar emeklerinin karşılıklarını adil bir biçimde almak, daha iyi bir ücretle çalışmak ve daha esnek çalışma koşulları istiyorlardı. İstedikleri şartları sunan diğer şirketlerde yeni işler buldular.

 İş arama oranının düşük ve işgücü talebinin yüksek olduğu durumda ise şirketler çeşitli teşvikler sunarak işgücüne ulaşabilmek için birbirleriyle rekabet etmek zorunda kaldılar. Bu sayede istifa eden çalışanlar işlerini değiştirdiklerinde istedikleri ücret artışına ve ideal çalışma şartlarına büyük oranda sahip oldular. Bazı durumlarda ise istifa etmeyen çalışanlar da daha iyi ücret ve daha esnek koşullar talep ederek işgücü piyasasındaki bu değişimden yararlanabildiler. Birçok ofis çalışanı için bu, genellikle uzaktan çalışmaya başlama (veya çalışmaya devam etme) anlamına geliyordu.

Peki yeni bir iş bulmayan çalışanlar, onlar ne yaptı? Bazı istifa eden çalışanlar hayallerinin peşinden gitmeyi tercih etti ve kendi işlerini yapmaya karar verdiler. Pandemide kendilerini, isteklerini, hobilerini ve yapmayı uzun zamandır istedikleri işleri değerlendirten sonra bazıları kendi işini yapmanın kendileri için en iyisi olduğuna karar verdi ve kendi küçük işletmesine sahip oldu. Hatta 2021'de “nasıl iş kurulur” aramaları, “nasıl iş bulunur” aramalarını geride bıraktı. Kısacası pek çok çalışanın hobileri artık yeni işleri oldu ve oldukça geniş bir yelpazede pek çok niş ürün ve hizmet kullanıcılarla buluşmaya başladı. 

Sizin de benzer bir iş fikriniz varsa ve hatta bazı ürünlere sahipseniz ancak bunu nasıl markaya dönüştüreceğiniz konusunda kafanız karışıksa doğru yerdesiniz. Patent Sorgu ile marka tescili ve her türlü tescil işlemlerinize profesyonel ve yenilikçi çözümler bulabilirsiniz.

Büyük İstifa Hareketi Uzun Vadede Hangi Sonuçları Doğurur?

Çalışanların maaşlarından, kariyer hedeflerinden ve çalışma koşullarından memnun olmadıkları için istifa ettikleri bir çalışma kültürü bir istifa hareketi ile düzenlenebilir mi? Ya da işverenler çalışanların taleplerini ne kadar ciddiye alıyor? Aslında bu sorulara zaman cevap verecek ancak görünen o ki çalışanların bağlılığını ve isteklerini öncelik olarak belirleyen şirketler varlıklarını başarılı bir şekilde sürdürmeye devam edecekler. 

Şirketlerden bazıları bu noktada bazı değişiklikler yapmaya başladı bile. Çalışanlarının isteklerine göre kendilerini şekillendirmeye başlayan şirketlerin bazıları çalışanlarına şu fırsatları sunmaya başladı:

• Uzaktan veya hibrit çalışma 
• Daha yüksek ücretler
• Kariyer gelişimi için şeffaf süreçler
• Öğrenmeye açık çalışma sistemi
• Çalışanı şirket kültürüne dahil etme
• Ekip iş birliğini çalışana hissettirme 
• İş ve yaşam dengesi vaadi 

Burada işverenler için unutulmaması gereken nokta ise tüm sorunun para olmaması. Çalışanlar daha az ödeme yapan ancak daha fazla fayda, terfi imkânı ve şirket kültürü sunan giriş seviyesi pozisyonları tercih etmeye meyilli. Buna ek olarak ise çalışanların birçoğu başka bir iş bulmanın ve geçiş yapmanın tahmin ettikleri kadar zor olmadığını gördü. Tüm bu sebeplerle şirketler artık kültürlerini çalışanlarını ellerinde tutacak şekilde geliştirmek zorunda kalacaklar gibi görünüyor. 

Büyük istifa hareketi çalışanların kendini, isteklerini ve kendi değerlerini fark ettikleri ve bunları işverenlerine duyurmaya çalıştıkları bir hareket olarak pek çok sektörde kendini gösterdi. Çalışanların bazı talepleri karşılandı ve artık çalışanların sesleri daha duyulur halde. Büyük istifa hareketi dengeleri değiştirmeye devam edecek gibi görünüyor. Sizce bu hareketin çalışma yaşamını tamamen değiştirmesi mümkün olacak mı?

‍

‍